Menu

 

Okullar 1 Haziran'da açılabilir

Okullar 1 Haziran'da açılabilir

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların 1 Haziran'da açılabileceğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında, normalleşme sürecinin beklendiği şekilde devam ederse okulların 1 Haziran'da açılabileceğini söyledi.

Bakan Selçuk'un açıklamaları şöyle;

- Normalleşme süreci beklendiği şekilde devam ederse 1 Hazarin'da okulları açarız.

- Bilim Kurulu önerileri, bakanlıklar arasındaki iletişim ve Cumhurbaşkanımız öncülüğünde yapılan çalışmalar... Bunların hepsi yapılan istişare neticesinde bir yere bağlanıyor. Ve bugün açıklamaya çalıştığımız şekilde bu süreç 31 Mayıs'a kadar devam edecek ama sadece eğitimden bahsetmiyoruz. Bunu bir bütün olarak görmek lazım.

- Biz eğitim tarafıyla ilgileniyoruz ve okullarımızın bir an önce açılmasını temenni ediyoruz.
- Bazı modelleme çalışmalarımız var. LGS için örneğin; kaç sıramız var, kaç masamız var. Çeşitli senaryolar üzerinde çalışıyoruz. Çocuklarımızı nasıl oturtacağımızı planlıyoruz. Bir hafta içinde neticelenmiş olacak. Animasyonlar ile çalışıyoruz. Öğretmenler nerede duracak, öğrenciler nerede duracak. Bize pazartesi okullar başlıyor dense, başlarız. Tamamen hazırız.
- Öğrencinin lehine bir bakış açısıyla sorumlu sınıf geçme söz konusu olacak, üst sınıflarda bu sorumluluklarını yerine getirmek kaydıyla.

TELAFİ EĞİTİMİ NASIL OLACAK?

Biz, 5. sınıfı bitiren bir öğrenciden hangi yeterlilikleri bekleriz? Buna bakarız. Bunun da somut kanıtları var. Her bir öğrencinin bilmesi gereken kazanımlar var. Çocuklar okula gitmiyor. Hareket ediyorlardı, çeşitli etkileşimlerde bulunuyorlardı. Şimdi televizyondaki eğitim tek başına okuldaki eğitimin karşılığı mıdır? Hayır değildir. Bunu telafi etmek için çocukların erişmesi gereken yer için bir telafi gerekiyor.

Televizyonla eğitim ve internet desteği ile eğitim bir telafidir. Yüz yüze telafi kısmı var bir de. Haziran'da ya da Eylül'de açtık bizim telafimiz başları. Bunu bölgelere belirleriz.

Bir genel telafi var bir de kişiye yönelik telafi var. Çocuğun çözdüğü soru tipine göre telafiler var. Biz çocukları şahıs bazında da belirli sınıflarda izleme şansına sahibiz.
Sistem çok mutlu olduğumuz şekilde gidiyor. Ama geliştirmemiz gereken şeyler var. Türkiye olarak çok mutluyuz. Yaptığımızın işin kalitesini günden güne yükseltiyoruz.

Bir eğitimci olarak ben hep şöyle bakarız. Herkese tek tip bir reçeteden söz etmemek lazım. Çocuğa özel bir program lazım. Bazıları çok dirayetlidir, çok iyi plan yapar. Bir öğrencinin sosyal duygusal becerileri başkadır. Akademik becerisi ayrıdır.

EBA'da 240 bin soru var. Binlerce soruyu her ay sahaya da veriyoruz. Çocuklar alıştırma yapsın diye. Soru hazır, internet hazır. Her şey hazır ve ücretsiz.

Biz işin doğasını biraz bozuyoruz. Şimdiki aile modelinde anne baba çocuğun etrafında pervane olmuş dönüyor. Yasak koyma bakış açısı ile asla bir noktaya varılamaz.

Tamamen serbest bırakmak da doğru değil. Geniş bir çember çizip bu çemberin içinde istediği gibi hareket edebileceğini söylemek. Sınırı olmayan çocuğun kişiliği olmaz.

Bizim EBA çalışmamız, virüsten çok önce başladı. Orta vadede şunu göreceksiniz, Lise öğrencisi bütün derslerini sınıfta almak zorunda değil. Türkiye böyle bir yere gidecek.

Amacımız yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimin birlikte yapıldığı bir model.

Amacımız şu: bir çocuk günde 8 saat ders alır ve sürekli sınıfın içinde akademik bilgi alırsa, çocuklar derinleşemez. Sosyal faaliyetlere zaman ayıramazlar. Çocuklara okulda zaman tanımak lazım. Sürekli akademik dersle bir yere varamayız. Bu çocuklar sadece küçük küçük kuyular kazarlar ama su bulamazlar. Bizim çocuklarımız artık uluslararası dersler almalı. Karma model yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimin birlikte yapıldığı bir model.

Hemen devreye girdiği için çok mutlular ama okulun yerini tutmuyor diyorlar. Okul başka bir şeye de hizmet ediyormuş diyor öğrenciler.

Türkiye'de ilk kez 24 saat psikolojik destek platformu kurduk. İstediğiniz zaman danışabilirsiniz, biz 24 saat buradayız dedik.

Velilere çocuklarıyla iletişimde nelere dikkat etmeliler? 24 saat anne-babalık ne demek, bu nasıl yapılır? Bunun ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bununla ilgili destek veriyoruz. Binlerce arama geliyor bununla ilgili.

LGS'yi kabine toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanımız açıklayacak dedim çünkü bu konu bakanlığın bir iç problemi değil. Bu konu İçişleri Bakanlığımızı da ilgilendiren bir konu. MEB'in biz istiyoruz ya da istemiyoruzdan ziyade ortaya çıkan tablodan sonra karar alınacak. Kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Üniversite sınavı YÖK ile ilgili. Biz sadece LGS ile ilgili konuşuyoruz.

Bu karar tamamen ortaya çıkan verilere dayalı olarak Bilim Kurulu'nun raporları diğer bakanlıkların görüşleri bir araya geldiğinde değerlendirme yapılıyor ve Cumhurbaşkanımız oluşan kararı kamuoyu ile paylaşıyor. Bütün senaryolara çalıştık.

Bu işin matbaa süreci, soru hazırlama süreci, dağıtım süreci var. Bunların hepsi her şeyi hazır. Biz çocuklarımızı riske atacak kararı almayız. Riskin olmadığı en uygun tarih neyse ona karar verilir. LGS ile ilgili olarak biz gereken süreç yönetimini ekip arkadaşlarımızla ilgili yapıyoruz. Çocuklarımızı düşündüğümüz için yüz yüze görmedikleri konulardan sorumlu olmayacaksınız dedik. Tarih için görüş alışverişi yapıyoruz. LGS konusunda her türlü hazırlığımız yapıyoruz.

Biz her ülkeyi günlük olarak izliyoruz. Hangi ülke hangi ayda okulunu açmaya karar verdi. Hangi ülke kademeli geçiş yapıyor, bunları günlük olarak izliyoruz. Çin gibi 1-2 ülke bize benzer şekilde ülke çapında bir çalışma başlattı. Avrupa'ya baktığımız zaman ulusal ölçekte yapmadı. Bir belediye yaptı öbürü yapmadı. Bu anlamda Türkiye çok sayıda ülkenin önünde devam ediyor.

Yarın bir yönetmelik çıkacak. Bu yönetmelik hukuken çıkmak zorunda. Olağanüstü bir durum olduğu için okulların açık olması gerektiğine yönelik bir yönetmelik var. Sınav yapma mecburiyeti var yapmıyoruz. Yapmadığımıza göre bizim mevzuat tedbiri almamız gerekiyor. Olağanüstü şartlara uygun değişiklik yapmamız gerekiyor.

Tedbirlere uymazsak şu anki sıkıntımız çok daha fazlasını yaşayacağız. Sıkıldık bunaldık ama gelecek güzel günler için ihtiyacımız olan şey tam da bu. Bunun sıkıntısını şimdilik biraz daha yaşayıp güneşli günlerin geldiğini hep beraber göreceğiz.

Memurlar.net

Yorum eklemek için giriş yapın
yukarı çık

Benzer Yazılar